mp3 indir
Kasidei Bürde
 
Dursun Ali Erzincanlı - Kasidei Bürde
Sanatçı
Albüm
Şarkı
: Kasidei Bürde
Boyut
: 5.74 MB
İndirme
: 1253 Toplam İndirme
13-05-2018 Tarihinde eklendi, Toplam 1253 İndirme
Mp3 indirmek için tıklayın
Sanatçı'nın En Çok İndirilen Mp3leri
Kullanıcı Yorumları (Dursun Ali Erzincanlı - Kasidei Bürde )
  1. Mengü Berdi

    Söz taşıyıp öç alan iki yüzlü şiir ve kabile düşmanlarım : "Ey Ebi Sülma'nın oğlu sen mahvoldun." dediler. Suat'ın derdi Bana yetmezmiş gibi. "Ey Ebi Sülma'nın oğlu sen kendini ölmüş bil." Ben de koştum Güvendiğim dostlara : Kime başvurdumsa ama: "Biz yokuz bu işte, var git kendin bak Başının çaresine" demezler mi? Ben de onlara dedim : "Gidin gidin beni yalnız bırakın, Neye hükmetmişse o olur, hükmeden o Allah ki. Yaşamak dediğiniz nedir bin yıl yaşasa bile Eninde sonunda insanoğlu o kanbur tahta kutuya girmiyecek. Binmiyecek mi? Heber geldi: "peygamber. seni öyle bir cezaya çarpacak ki!" Siz bilirsiniz. hey zavallılar! İşte onun kapısındayım, yüreğimde Sonsuz bağışlanma ümidi. Ondan özür dilemeye geldim, af istemeğe geldim; Çünkü O sırrını bilendir, kabul edicisidir mazeretlerin. O affedenlerin en affedicisi. İçi hidayet öğütü en yüce gerçekler dolu Kur'anı Sana armağan eden Allah için ver bana bir savunma mühleti. Bakma ve zaten bakmazsın sözlerine beni kıskananların. Senin hükmün onlara değil, hakka ayarlı ve ben de bir parça Suçluyum belki. Ama senin makamındayım şimdi. Fillerin bile titrediği makamda. Bir makam ki, titrerdi bir fil benim gördüklerimi görse. işitse İşittiklerimi Burada beni ancak Allah buyruğuna bağlı Peygamber affı Kurtarır: Ben de onun öç ve adalet eline uzatıyorum işte sağ elimi. Beni ancak o kurtarabilir burda. Yalnız O. Şimdi söz yalnız Onun. Ama O "Sen suçlusun, cezanı çekeceksin" dese önünde eğik Bulur boynumu adaletin heybeti. En heybetli manzara bu olur benim için. Çünkü Asserde, İç içe açılan sonsuz aslan yataklarının en içindeki Muhteşem yurdunda hüküm süren aslanlar başbuğudur O. Bir arslan ki. erkenden ava çıkar, yavrularının besini insanoğlu, İnsan eti. Bir arslan ki, savaş alanında kendi düşmanı dengi Bırakmadan çarpışmayı, haram sayar kendine savaşı terketmeyi. Heybetinden kısılır sesleri yırtıcı çöl arslanlarının , Arslanlar arasında bile o dağıtır adaleti. Parçalandı silâhları ve elbiseleri, kurda kuşa yem oldu Bu vâdide kendi gücüne bileğine güvenen nice kişi. Şüphe yok ki, Peygamber, en keskin bir kılıçtır kılıçlarından Allahın. Sonsuz bir kurtuluşa, nura ve hidayete alıp götüren bizi. Ve arkadaşları O'nun, Mekke vâdisinde İslâmı kabul eden Kureyşin en ileri gelenleri... Cömertlikte ve yiğitlikte hiç birinin Yok dengi. İlk gûnler, göçmek gerekliydi, hemen göçtüler, . zerre tereddüt Etmeden. Bırakarak yurtlarını, tüten ocaklarını, mal ve mülklerini. Yerlerinde kalanlar çarpışamıyacak güçte olanlardı. Onlar da, müdafaasız ve silâhsız, çepçevre küfürle çevrili, bugünü Hazırlamış beklemişlerdi. Evet, bunlar, başları dimdik gezen yiğit üstü yiğit, Davuda mahsus demir gömlektir zırh diye giydikleri. Zırhları pırıl pırıl ve upuzun. Çelikten büklümleri öyle ki, Birbirine geçip kaynaşmış bir ayrıkotunun halkaları gibi. Mızrakları düşmanı devirse yere, gurur nedir bilmezler, Yenilirlerse bilmezler nedir umut kesmek, yok ya yenildikleri! Ak soy develer gibidir gidişleri. korunmaları da saldırış. Vurulunca göğüslerinden vurulurlar. Onlar ürkmez, onlardan Ürker dev dalgalı ölüm denizi.

Kasidei Bürde Şarkı Sözü

Dursun Ali Erzincanlı Kasidei Bürde Mp3 İndir, Kasidei Bürde Müzik İndir Dinle

Dursun Ali Erzincanlı Kasidei Bürde Sözleri



Yurdundan koparılmış gözleri sürmeli yaralı bir ceylân gibi

Suat'ı alıp götürdüler. Gönlüm öyle kırık ki!

Gönlüm, azat nedir bilmeyen bir köle örneği ezgin.

Tan vakti Suat göçtü buralardan. O ne mağrur bakışlardı Rabbim

Ve ne müstağni.

Suat ki boyu altın ölçüde; önden bakılınca zarif nahif, incecik belli,

Tombul görünüşlü arkadansa, arka çizgileri bile belli.

Gülerken dişlerinde kar yağar gibi bir kış aydınlığı ,

Öyle beyaz, onları şarapla yıkıyorlar durmadan sanki.

Vâdi açık. Kuşluktur. Çakıllarda kuş sesli serin sular.

Kuzey yelleriyle serin sular gibi saf ve ışıklı Suat'ın ağzındaki.

Süpürürse rüzgâr nasıl üstündeki bulutları, nasıl yıkarsa pırıl pırıl

Geceleri yağmur tepeleri

Ağzındaki su o yağmur suyu Suat'ın. dişleri o beyaz kum tepeleri.

Soylulukta en soylu, cömertlikte bir eşi yok bir sevgili iken Suat,

Ne kendi sözünde durdu, ne de dinledi beni.

Suat bu, işi gücü bana oyun, naz, vefasızlık, söz verip dönmek.

Benim kaderim böyle, Onun aşk felsefesi.

Bulut bir zavallıdır Onun yanında biçimden biçime girmekte,

Renkten renge girmekte yaya kalır bukalemun, gulyabani.

Sen ne aptalsın ki yahu sandın Suat durur sözünde.

Kalburda su durursa, Suat da durur sözünde tabii.

Suat'tan söz aldım diye böbürlenip durmak ha!

Hayaller kurdun, umutlandın! Ama umutlar uçucu, aldatıcıdır

Rüyalar gibi.

Suat'ın vuslat. sözleri geçse yeridir atlatışlar tarihine.

Bir söz istedin mi kendinden, hemen kesilir meşhur yalancı

Urkub'un teki.

Böyle arkandan atıp tutuyorum ya Suat, elbet ayrılık acısından.

Onun için affet beni, sen yine de sev beni.

Suat şimdi mutlaka öyle bir yerdedir ki, vakit de akşam;

Saf kan ve yörük dişi develerdir ancak develerin oraya götüreni.

Evet, ta ötelerde konaklıyan Suat oymağını tutmak için

Yüreğe korku veren. dağ gibi rüzgâr tempolu hecin develer gerekli.

Öyle deve gerek ki, terlerse ırmak aksın kulağının ardından,

Uçsuz bucaksız çöl yollarını seve seve tepmeli...

Bir deve ki. bakışı iki hançer ufuklara saplanan.

Eşi gitmiş; yabani bir aksığın gibi öyle uçsun ki, o dursun, altından

Kaysın ateş çölü ve ateş tepeleri.

Gerdanı sağlam. ayakları yer sarsan vücudu kıvrım kıvrım ve

Ölçülü biçili.

Soy sopça en arık damızlık develerden haydi haydi ileri.

Böğrü enli, boynu uzun ve kalın; çehresi geniş.

Bir erkek deveyi andırmalı tıpkı; Suat'ı tutar o zaman belki.

Derisi daha parlak olmalı kabuğundan deniz kaplumbağasının.

Ve ondan daha sağlam. kızgın güneş altında aç azgın keneler bile

Onu örseleyememeli.

İlk bakışta dağ gibi korku vermeli görünüşü bakana:

Boyu yüksek mi yüksek, çevik mi çevik ayakları, tertemiz şeceresi.

Gürbüz, etine dolgun. bakımdan öyle semizlemiş .olmalı ki,

Oyluklarından tırmanan salkım salkım keneler derinin cilâsından

Kayıp kayıp düşmeli.

Yürürken baldırından, et fırlasın etinden, iki ön bacağı ok gibi

Çıksın dolgun göğsünden. serbest atılışlı çalım çalım üstüne bir

Yaban merkebi örneği.

Gözlerle gerdan arası, başın yular takılan yeri.

Sert ve katı olmalı bileği taşı gibi.

Ve upuzun kuyruğu ipek tüylü, sarksın memelerin üstünden.

Öyle dokunmalı ki memelerin ucunu ürkütmemeli.

Kapkara iki mızrak bacakları, rüzgâr gibi uçmalı

Şüpheye düşmelisin ayakları yere değdi mi, değmedi mi.

Yumru burnundan, kulağından, beyzi çehresinden bu türlü develeri.

Tanır derhal deveden anlayan yekta bir bilirkişi.

Ayakları demirdenmişcesine çakılları fırlatır iki yana.

Deri mahfaza bile takmaksızın aşar kayalıkları bu eşsiz develer ki.

Çalışkan bir işçi gibi terler coştukça, terledikçe coşar...

Aşar kuşlar gibi serap derelerini, sahra tepelerini, ateş

Çöllerini...

Kertenkelenin güneşte yanan sırtı sıcaktan külde pişmiş ekmeğe

Döndüğü günler bile kimse durduramaz koşmaktan şu bizim deveyi.

Bir sıcaklık ki, a yolcular dinlenin! der kervan sahibi

Ve taş altına gizlenir siyah çekirgeler, o sabır ateşleri.

Ama bizim meşhur devemiz gün ortasında koşusunu bitirmez,

Başlamıştır yolculuğa sanki daha yeni.

Sıcak artar, değişir yürüyüşü; sıcak arttıkça değişir. Ve ön Ayaklarının

Çırpınışlı hızlanışı andırır ölmüş çocuğuna göğüs döven bir anneyi

Ve ona bakıp (anıp kendi ölmüş yavrularını

Da) hıçkıran yırtınan öbür anneleri.

Evet o yürüyüş, o ayak çırpınışları göğsünü paralayan yaşlı bir

Annenin çırpınışları.

Akla elveda diyen bir annenin, alır almaz ilk yavrusunun kara

Haberini.

Göğsü kan içinde kalan. üstü başı yırtılmış,

Saçları darma dağın çılgın bir annenin haberini.

Söz taşıyıp öç alan iki yüzlü şiir ve kabile düşmanlarım :

"Ey Ebi Sülma'nın oğlu sen mahvoldun." dediler. Suat'ın derdi

Bana yetmezmiş gibi.

"Ey Ebi Sülma'nın oğlu sen kendini ölmüş bil." Ben de koştum

Güvendiğim dostlara :

Kime başvurdumsa ama: "Biz yokuz bu işte, var git kendin bak

Başının çaresine" demezler mi?

Ben de onlara dedim : "Gidin gidin beni yalnız bırakın,

Neye hükmetmişse o olur, hükmeden o Allah ki.

Yaşamak dediğiniz nedir bin yıl yaşasa bile

Eninde sonunda insanoğlu o kanbur tahta kutuya girmiyecek.

Binmiyecek mi?

Heber geldi: "peygamber. seni öyle bir cezaya çarpacak ki!"

Siz bilirsiniz. hey zavallılar! İşte onun kapısındayım, yüreğimde

Sonsuz bağışlanma ümidi.

Ondan özür dilemeye geldim, af istemeğe geldim;

Çünkü O sırrını bilendir, kabul edicisidir mazeretlerin.

O affedenlerin en affedicisi.

İçi hidayet öğütü en yüce gerçekler dolu Kur'anı

Sana armağan eden Allah için ver bana bir savunma mühleti.

Bakma ve zaten bakmazsın sözlerine beni kıskananların.

Senin hükmün onlara değil, hakka ayarlı ve ben de bir parça

Suçluyum belki.

Ama senin makamındayım şimdi. Fillerin bile titrediği makamda.

Bir makam ki, titrerdi bir fil benim gördüklerimi görse. işitse

İşittiklerimi

Burada beni ancak Allah buyruğuna bağlı Peygamber affı

Kurtarır:

Ben de onun öç ve adalet eline uzatıyorum işte sağ elimi.

Beni ancak o kurtarabilir burda. Yalnız O. Şimdi söz yalnız Onun.

Ama O "Sen suçlusun, cezanı çekeceksin" dese önünde eğik

Bulur boynumu adaletin heybeti.

En heybetli manzara bu olur benim için. Çünkü Asserde,

İç içe açılan sonsuz aslan yataklarının en içindeki

Muhteşem yurdunda hüküm süren aslanlar başbuğudur O.

Bir arslan ki. erkenden ava çıkar, yavrularının besini insanoğlu,

İnsan eti.

Bir arslan ki, savaş alanında kendi düşmanı dengi

Bırakmadan çarpışmayı, haram sayar kendine savaşı terketmeyi.

Heybetinden kısılır sesleri yırtıcı çöl arslanlarının ,

Arslanlar arasında bile o dağıtır adaleti.

Parçalandı silâhları ve elbiseleri, kurda kuşa yem oldu

Bu vâdide kendi gücüne bileğine güvenen nice kişi.

Şüphe yok ki, Peygamber, en keskin bir kılıçtır kılıçlarından

Allahın.

Sonsuz bir kurtuluşa, nura ve hidayete alıp götüren bizi.

Ve arkadaşları O'nun, Mekke vâdisinde İslâmı kabul eden

Kureyşin en ileri gelenleri... Cömertlikte ve yiğitlikte hiç birinin

Yok dengi.

İlk gûnler, göçmek gerekliydi, hemen göçtüler, . zerre tereddüt

Etmeden.

Bırakarak yurtlarını, tüten ocaklarını, mal ve mülklerini.

Yerlerinde kalanlar çarpışamıyacak güçte olanlardı.

Onlar da, müdafaasız ve silâhsız, çepçevre küfürle çevrili, bugünü

Hazırlamış beklemişlerdi.

Evet, bunlar, başları dimdik gezen yiğit üstü yiğit,

Davuda mahsus demir gömlektir zırh diye giydikleri.

Zırhları pırıl pırıl ve upuzun. Çelikten büklümleri öyle ki,

Birbirine geçip kaynaşmış bir ayrıkotunun halkaları gibi.

Mızrakları düşmanı devirse yere, gurur nedir bilmezler,

Yenilirlerse bilmezler nedir umut kesmek, yok ya yenildikleri!

Ak soy develer gibidir gidişleri. korunmaları da saldırış.

Vurulunca göğüslerinden vurulurlar. Onlar ürkmez, onlardan

Ürker dev dalgalı ölüm denizi.

Kasidei Bürde Anahtar Kelimeler
Dursun Ali Erzincanlı Kasidei Bürde Mp3 İndir Dinle , Dursun Ali Erzincanlı Kasidei Bürde Şarkı Sözleri , Dursun Ali Erzincanlı Albümleri , Dursun Ali Erzincanlı Kasidei Bürde Cep Telefonuna Mp3 İndir,Kasidei Bürde bedava mp3 indir ,Kasidei Bürde cepten ücretsiz indir, Dursun Ali Erzincanlı Kasidei Bürde Mp3 İndir Dur

Mp3 indir Mp3 Semti bir Mp3 İndirme ve Mp3 Dinleme sitesidir. Sitemizde yayınlanan tüm mp3'ler yüksek ses kalitesi sunmakta ve Mp3 indirme butonu sayesinde hızlı bir şekilde MP3 İndirme hizmeti sunmaktadır.
Şikayet ve Telif Hakkı Bildirimleriniz için mp3semtigmail.com Mail Adresimizi Kullanabilirsiniz.