Yöresel Müzikler - Erzurum-Kırmızı Gül Demet Demet Sanatçı
Albüm
Şarkı
: Erzurum-Kırmızı Gül Demet Demet
Boyut
: 4.22 MB
İndirme
: 1530 Toplam İndirme
21-01-2018 Tarihinde eklendi, Toplam 1530 İndirme
Sanatçı'nın En Çok İndirilen Mp3leri
Kullanıcı Yorumları (Yöresel Müzikler - Erzurum-Kırmızı Gül Demet Demet )
Erzurum-Kırmızı Gül Demet Demet Şarkı Sözü
Yöresel Müzikler Erzurum-Kırmızı Gül Demet Demet Mp3 İndir, Erzurum-Kırmızı Gül Demet Demet Müzik İndir Dinle
Erzurum-Kırmızı Gül Demet Demet İçin şarkı sözü eklenmemiş. Erzurum-Kırmızı Gül Demet Demet Şarkı sözlerini biliyorsanız bize gönderebilirsiniz. Erzurum-Kırmızı Gül Demet Demet Anahtar Kelimeler
Yöresel Müzikler Erzurum-Kırmızı Gül Demet Demet Mp3 İndir Dinle , Yöresel Müzikler Erzurum-Kırmızı Gül Demet Demet Şarkı Sözleri , Yöresel Müzikler Albümleri , Yöresel Müzikler Erzurum-Kırmızı Gül Demet Demet Cep Telefonuna Mp3 İndir,Erzurum-Kırmızı Gül Demet Demet bedava mp3 indir ,Erzurum-Kırmızı Gül Demet Demet cepten ücretsiz indir, Yöresel Müzikler Erzurum-Kırmızı Gül Demet Demet Mp3 İndir Dur
Yaktın içimi aysun ablam bu nasıl bir ses ruha işliyor maşallah
kMmse bunun kadar güzel söyleyemiyor..
Muhteşem
Harika tüm yorgunluğumu aldı Hanifi yarar saygılar Kars dan saygılar
Agzina saglik
Hemşerim be sesin ortalığı kasıp kavuruyor
Sese bak yaaaa eşi varmı yaaa Hay Maşallah..
Ağzına yüreğine sağlık 👌 ⚘
🌹🙏🇹🇷
Muhteşem yorumlama
Duyduğum en iyi yorum
Bu sesin önünde hörmetle eğilinir
Ne varsa eskilerde var
Kırmızı gül demet demetSevda değil bir alametGitti gelmez o muhannetŞol revanda balam kaldı********************************Kırmızı gül her dem olsaYaralara merhem olsaOl tabipten derman gelseŞol revanda balam kaldı********************************Kırmızı gülün hazanıAğaçlar döker gazeliKara yağızın güzeliŞol revanda balam kaldı********************************Muharrem Akkuş********************************https://youtu.be/b6viXXEbW8U********************************"Kırmızı Gül Demet Demet Türküsü'nün Hikayesi"Revan, bugünkü adıyla Erivan, yani günümüzde Ermenistan'ın başkenti... Türkümüze konu olan olayın geçtiği zaman ise, büyük ihtimalle 17. yüzyıl sonrası... Neden derseniz, Revan Osmanlı’nın önemli bir ticaret merkezi o zamanlar. Ama bir ara elden çıkmış, Safeviler işgal etmiş.Yıl 1635. Dördüncü Murat 250 bin kişilik bir orduyla Revan seferini düzenlemiş. Sekiz ay, yirmi dokuz günlük kuşatma sonunda, Revan yeniden Osmanlı topraklarına katılmış. Eskisi gibi kervanlar gider gelir olmuş. Mal götürüp, mal getirmişler...Mehmet de gidip gelen kervancılardan birisi... Anasının da tek 'balası'... Tek oğlu! Erzurum yöresinde üç beş dönümlük tarlalarını ekip dikiyorlar... Yetiştirdikleri ürünü de kervana katıp, Revan 'da satıyor Mehmet... Bir de alışkanlığı var Mehmet'in. Her akşam tarla dönüşü, bahçelerden derlediği demet demet gülleri getiriyor anasına…Anayla oğul arasında bir simge gibi kırmızı gül demeti... Sevgi, saygı simgesi. Gülleri evinin duvarına asıp kurutuyor ana... Onlara baktıkça oğlunu görür gibi oluyor... Hele Mehmet kervandaysa. Gözü gönlü kırmızı gülün kurumuş, gazelleşmiş demetinde ananın. Rüyaları hep Mehmet üstüne... Mehmet’in anası her defasında kervanın dönüşünü dört gözle bekliyor.Bazen kışın yola saldığı oğlu yazın dönüyor. Bazen de tersi oluyor. Kervanın dönüşü, bayram gibi! Kimi kocasını, kimi yavuklusunu karşılıyor. Kimi analar da oğlunu. Sarılıp, ağlayanlar, sevinç gözyaşı dökenler.Veba hastalığı kırıp geçiriyor ortalığı. İlkin bir ateş sarıyor bünyeyi. Kusma, iltihap, baş dönmesi. En sonunda da sayıklama. Artık kurtuluşu yok. Sayıklaya sayıklaya götürüyor insanı. En erken üç gün. En geç yedi gün içinde başlıyor sayıklama... Kurduğu tüm dünya yok oluyor bir anda insanın. Sevgiliye özlem, alınan armağanlar. Söylenecek güzel sözler…Ecel bu! Kimini sele, kimini yele verir. Mehmet'i de Revan'da vebayla yakalıyor. Sayıklaya sayıklaya gidiyor Mehmet. Kucak dolusu kırmızı güller elinde kalıyor. Sevgiliye özlemi de dilinde!. Artık bir çalıdır mezar taşı Mehmet'in!. Bir tek Mehmet değil vebaya teslim olan. Kervanın çoğu kırılıyor. Sahipsiz mezar oluyor Revan'da. Kalanlar perişan. Utangaç. Yaşıyor olmaktan utanıyorlar sanki... Sanki ölenlerin sorumlusu ölmeyenlermiş gibi...Ağır ağır Erzurum'a giriyor kervan. Analar, bacılar, sevgililer, oğullar, eşler... Meraklı gözlerle karşılıyor kervanı. Aradığını bulan sarmaş dolaş. Gözyaşları hıçkırıklara karışıyor. Aradığını bulamayanlar, ilk rastladığına soruyor. ''Oğlum Mehmet'im nerede. Birlikte çıktınız kervana. Nerede kaldı''. Sen sen ol da gel cevapla. "İlkin kusma başladı. Sonra da bir ateş. En son sayıklama başladı. Tüm sevdiklerini bir bir sıraladı. Titreye titreye sayıkladı. Yedi gün dayandı Mehmet. Sonra... Sonra bir çalının dibine gömdük onu''.Gel de söyle bunu. Söyleyebilirsen!. Hem de anasına... O ana deli olup dağlara düşmez mi?. Avuçlarını göğe açıp, Rabbinden medet dilemez mi?. Kırmızı gülün merhem olmasını istemez mi?. Karayağızın güzeli oğlunu, canından parçayı alıp götüren ölüme, ilenmez mi? Anadır, alıyor veriyor, veriyor alıyor. Oluru yok. Diline kırmızı gülleri doluyor. Ol tabipten medet diliyor. Olmuyor. Ver elini dağ yolları. Dilinde türküsü. Gönlünde oğlunun hayali. Deli olup dağlara düşüyor. O'nu son görenler elinde bir demet kırmızı gül, dilinde ''Kırmızı gül demet demet. Sevda değil bir alamet Şol Revan'da balam kaldı. Yavrum kaldı''... diye diye haykırdığını söylediler.
Daha dem-inde söyleyen var mı?
Eski şarkılara kurban olayım
Türkülerimizi şarkı olarak isimlendirmeyelim..."Türk'üz türkü çığırırız" demişti rahmetli Aşık Veysel Şatıroğlu ustamız...
Mest oldum... Daha güzel söyleyeni duymadım. Bülent Ersoy'da dahil.
Türkü böyle söylenir yüreğine sağlık.
harika yorum